5 Mart 2011 Cumartesi

Repoya koyduğum tecrübelerim

Mevsimlerden askerlik mevsimi; herkesin askerlik mevsimi farklıdır. Kim ne zaman isterse yılın içinde kendisine o mevsimi oluşturur ve işte benim askerlik mevsimim der yoluna devam eder. Tabii bazen devlet babamız bazılarımızı daha çok sever, der ki senin askerlik mevsimin uzun olsun, içinde dört mevsimi de yaşa der, siz de "siz nasıl emrederseniz komutanım!" dersiniz ve ilk emri almış olursunuz.  ...boynumuz kıldan ince dersiniz ve başlarsınız 1 yıl sürecek olan hayatta kalma uğraşınıza. İşte benimde aynen böyle oldu subaylığa adımım. Korkmayın askerlik anılarımı anlatmaya başlamayacağım:). Amacım kazandığım tecrübeleri(ki sonradan sosyal mesleki hayatıma,sizler için dönüştürdüğüm tecrübeler) paylaşmak. Kendim için eğlenceli, sizin için sıkıcı olduğunu düşündüğüm girişimi yarıda kesiyorum ve bir zamanlar "Bu da bana ders olsun" diyerek aldığım her not sizin için umarım eğlenceli olur diyerek maddelerimi sıralıyorum. 



  • Diyelim ki mesai bitimine 10-15 dk kala emrinizde çalışanlara yarın için bir takım işler vermeniz gerekti. Herkese yapacağı işi 1500 kere* tembihlediniz. Artık kesin yaparlar ve anlamışlardır diye düşünüyorsunuz. Öyle düşünmeyin:), sabah mesaiye geldiğinizde mesai başladıktan 20-25 dk sonra iş sahasını gezinin. Gezerken göreceksiniz ki akşam verdiğin emre, sıkı sıkı tembih ve tariflere rağmen kuzeyde kazılması gereken çukur güneyde kazılmaktadır.
  • Ast-Üst farketmez, kuracağınız otoritenin muhabbete dayalı olmasını sağlayın, her zaman faydasını görürsünüz.
  • Zamanı geldiğinde bağırmaktan kaçınmayın, ama küfür etmeden. Çıkışmanız gereken kişiler varsa çıkışın ama aşağılamadan. Övmeniz gereken kimseler varsa da onları övün ki diğerlerinden farklı olabilsinler. 
  • Adamına göre muamele yapınız. Çünkü herkes aynı değil. Bir prensip koyun ona uyun, ne yılışıklığa gitsin ne de kırıcı olsun.
  • Verdiğiniz emirler yapılabilir olsun:) [en çok askerlikte beni bu gülümsetmiştir, -sabaha geldiğimde bütün yapraklar temizlemiş olsun! -emredersiniz komutanım! sabaha gelirsiniz yarısı durmakta:)]
  • İşi yapan yerine kendinizi koyunuz. 
  • Herhangi bir işte itirazla karşılaştığınızda göze aldığınız bir işte işe siz girişin, bu sizin samimiyetinizi ve işin yapılabilirliğini gösterecektir. Emin olun çok işe yaramakta:)
  • Kaytaranlar her zaman olacaktır, bunu mümkün olduğunca asgari seviyeye çekebilmek sizin elinizde dostlar. Çekmek istemediğiniz zaman kaytaranlar sizi seviyor, çekmek istediğiniz zaman da kaytarmak istemeyenler sizi seviyor, tecrübeyle sabittir:)
  • Yönettiğiniz kişiler üzerinde disiplin ve otorite kurmak istiyorsanız öncelikle kıyafetinize dikkat ediniz.
  • Her işte öncelikle işleri en basitten ele alın, yani ilk başta at gibi(genelde akl-ı selim kulanılır ama ben bu amiyane tabiri daha çok seviyorum) bakın. Çünkü at aklında basitlik var, dünyada basitliğin peşinde.
  • Etrafınızdaki fikirleri yabana atmayın, herkesin dediğini dinleyin, sizin göremediğiniz bir çözümü ast'ınız çoktan bulmuş bile olabilir.
  • Yapabileceğiniz kısmın en iyi şekilde tamamlanmasını sağlayın, olmadıysa dua edin:) 
Teşekkür ederim..



*1500 kere: Çok fazla. bknz: esad unus literatürü :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder