24 Mart 2012 Cumartesi

Hayat bu işte

Her şey o kadar hızlı gelişmişti ki..Farkedemedi. Gelmişti 30'una kimseye farkettirmeden. Kendide farkında değilken. Ne zaman çocuktu, ne zaman genç oldu, ilk ne zaman sevmişti, ilk başarısı neydi, hepsi birer yağmurlu bir günde evinin penceresinden dışarıyı görebildiği kadardı. Cama vuran küçük yağmur tanelerinin birbirleriyle yarışı; hayatla olan savaşını anımsatıyordu ona. Zamanı geldiğinde yan yana koşan damlaların birleşerek daha güçlü olduklarını gördü. Çizdikleri yolda daha hızlı ilerlediklerini ve bir zaman sonra arkalarında küçük su taneciklerini bıraktıklarını gördü. Daha sonra küçük su taneciklerinin zamanla büyüdüğünü  onların da birleşerek çizdikleri yolda ilerlediklerini gördü. Ne de çok benziyordu hayata... Hayatına... Sadece o birleşmiş halde ilerleyen büyük damlanın sonunu göremedi. Çok hızlı ilerlemişti çünkü. Ne diyeceğini bilemedi. Çocukken yaptığı gibi, eliyle buğulanan cama ismini yazdı, altında imzası oluşmuştu bile. Daha sonra gözlerini yumdu. Hayat buydu işte. Teşekkürler..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder